image description

İslami Türk Edebiyatı Sempozyumları

Hemen hemen bütününe şâmil dinî özelliklerinden dolayı elimizdeki ilk örneklerinden itibaren İslam dinine ve dinî kaynaklara dayalı bir edebiyat hüviyeti gösteren Türk edebiyatı, bu en belirgin vasfını, Cumhuriyete kadar uzanan bütün geçmişi boyunca korumuştur. Bu vasfın en belirgin yönü ise edebiyatımızın geneli üzerinde en kapsamlı tesiri olmuş bulunan unsurun tasavvuf olmasıdır.

Batı değerlerine açıldığımız Tazimattan itibaren bu hâkim çizgi yavaş yavaş zayıflamaya yüz tutmuş, zamanla Batı kültür ve edebiyatı Türk edebiyat, kültür ve sanat hayatında gittikçe artan bir ölçüde yer bulmaya başlamıştır. Din merkezli bu ana çizgiden uzaklaşma, bilhassa roman ve tiyatro gibi yeni türlerin yardımıyla, zamanla daha da belirginleşmiştir.

Bu derin dinî tesirin ne kadar belirleyici olduğunu Türk edebiyatının Fuad Köprülü'den beri, ana hatlarıyla üç devreye ayrılarak incelenmesinde de görmek mümkündür: İslam öncesi Türk edebiyatı, İslam medeniyeti tesiri altında Türk edebiyatı, Batı medeniyeti tesiri altındaki Türk edebiyatı. Türklerin Müslüman olmalarından itibaren İslam kültür ve medeniyetinin birleştirici ve bütünleştirici tesiri altında vücut bulan ikinci ve en uzun devre, yuvarlak bir hesapla on asra yakın sürmüştür.

Temel kaynaklarının dördünü Kur'ân-ı Kerîm, Sünnet-Hadis, Kısas-ı Enbiya ve Tasavvuf olarak saydığımız bir edebiyatın günümüz itibariyle geldiği nokta -kabul edilsin, edilmesin- buraya kadar yaptığımız çerçevenin dışında bir görünüm arz etmektedir.

İşte biz, Yağmur Dergisi olarak Türk edebiyatının ana damarlarına tekrar dikkat çekmek, edebiyatı ve edebiyattan murat edilen mânâyı yeniden düşünmek, düşündürtmek, sorgulamak amacıyla böyle bir sempozyum düzenleme kararı aldık.